Bugün küçük kuzenim Yıldıray’la onun deyimiyle “Göz atma” yaptık. Menekşe toplamaya çıkmıştık. Pestil yapmak için. Ben ona “Gözün toprakta olsun” diyordum, mor menekşeleri görünce haber vermesi için. O da oyun yapmıştı “Ben göz atayım” buralara diyerek. Her karşılaştığımız menekşe topluluğu coşku yarattı ikimizde de. Bir amaç vardı sonuçta. Onu destekleyen herşey güçlü hissettiriyordu. Menekşeler biriktikçe tekinden almadığım o muazzam kokuyu almaya başladım. İşte ozaman “Tek tek ufak bir çiçeği toplama peşine düşmeye değer.” dedim. Sonrasında karşımıza çıkan kuru otlarla ateş başlatılabileceği, gördüğümüz güzel çiçekleri köküyle söküp bahçemize dikebileceğimizi, ilgi çekici renklerdeki bitkilerin, meyvelerin, çam kozalaklarının görsel şölenini anlattım Yıldıray’a. Gözündeki merak, içindeki heyecan, bir hayvan birşey yapar diye korkusundan yanıma sokulması ile duyularımız ve aramızdaki bağ da güçlendi. Merak, heyecan, amaç, diyaloglar, zorunluluk, el becerileri, yaşanan duygular..ve güne katılan değerler… Çocuklara ve kendinize doğaçlama deneyimler yaşatarak duyularınızı harekete geçirin!