Doğada kendiliğinden yetişen yenilebilir mantarların, toplanmasından yenmesine kadar geçen sürenin ve sonrasının verdiği tat bir yana, şehirde de olsa en azından o enfes tattan mahrum kalmamak elimizde.
Yapımında ve yemesinde büyük zevk aldığım bir besin. Baharatlarla harmanlanabilir, tereyağı ve sarımsakla aroma katılabilir hatta sadece ızgara üzerinde pişirilip yenilebilir.
Sunum ise size kalmış. Ben bir ağaç tabak ve ağaç çatal tercih ettim. Önemli kısmı ise tabak ve çatalın elimde işlem görmüş olması. Beslenirken tabak ve çatalı yaparken geçirdiğim günlerin anılarımda tazelenmesi ise başka bir tat. Bu ve benzeri uğraşlar hayata bağlar insanı. Eğer hayattan daha fazla birşey isteyeceksen, bu ve benzeri anılarla bezenmiş bir geçmiş bırakın arkanızda. Sonra da yad etmenin zevkine varın 😉