Hayatımız…
Yoktan vâr edilen bizler…
Hani kendimizi değersiz hissederiz ya, hayatımıza girip çıkan insanların hissettirdikleriyle. İşte burada inancımızla çelişen bir durum var.
Size kim değer veriyor? Sonlu olan mı, yoksa sonsuz olan mı?
Nefsiyle cebelleşmeye tabi olan mı, yoksa nefsin tabi olmadığı mı?
Bu noktada unuttuğumu kendime hatırlatıyorum: “Ben yoktum ve vâr edildim. Değerin sonsuzunu bana, anne rahmine düştüğümde zaten vermişti. Hala neyin peşindeydim? Bu sonsuz değerle kıyaslamaya çalıştığım sonlu değerlerin mi?”
İnandığımız sürece bu düşünceyle tutunuruz hayata. Verilen değeri yok sayarak değil ama…
Salyangoz ise, incecik bir ota, tutunabildiği ince yerden tutunmuş. Dahasını istemiş mi bilemem ama olduğu yerde yaşıyor işte. Sadece yağmur yağmasını bekliyor. Ozaman hayatına hayat katıyor. İşte ozaman, onun bayramı oluyor.
Salyangozlar suyu sever. Yağmur yağdığında da sıkılmayın sakın. Çünkü o bedenlerin yapı taşı olan suya, ihtiyaçları var.
İnce düşününce ve her olanda bir anlam arayınca, gerkesiz direnç göstermeden de uzak durunca, biraz daha anlamlı oluyor yaşanılan anlar…
Sevgiyle kalalım. Sonsuz verilen değerin nedeni olan, sevgiyle…😇
(“Hayata sımsıkı tutun!” diyerek verilen öğütlere itafen…)
Daha fazlası için;
İnstagram/kameraygun
mmuratgungor
22 Eylül 2015 — 13:03
Var olduğumuz anlardır,
Farkına vardığımız anlar,
Ve hayat anlardan ibarettir,
Maalesef insan bunu geç anlar…
Şiir ile…
kameraygun
22 Eylül 2015 — 14:45
Geç olmadan farkına varıp anladığımız ve özümüze işletebildiğimiz bir hayatı yaşamak çabasının daimiyeti ile… 🙏
mmuratgungor
22 Eylül 2015 — 15:09
Güzel dilek, yazıların gibi. Kardeşim yüreğine sağlık, kalemin daim olsun…
kameraygun
22 Eylül 2015 — 21:35
Sizin de yüreğinize sağlık. Sözleri dizişiniz etkileyici ve gönül açıcı. Sağlıklı yüreklerimiz daim olsun. Vesselam…