“Sana Geliyorum!” dedi ve ekledi:
“Tüm nefesimle…”
Aldığı derin solukla ciğerlerinde farklı bir doluluk hissetti. Farkı hissetse de önemsemedi ne olduğunu, daldı suya ve gözlerini kapatarak, ellerini ileriye götürüp tüm gücüyle suyu geriye doğru iterken kafasında tek düşünce: ‘Tüm insanların zararlarından uzakta bir yaşam’.
Gözlerini açtığında suyun içinde koskoca bir canlı kafası, daha doğrusu ağzı ve burnu. Hemen suyun üzerine çıktığında ise gördüğüyle afalladı.
“Dinazor mu?” diye sordu kendi duyacağı ses tonunda. O sıra dinazor başını çıkardı sudan ve Adam’a baktı. İkisi de şaşkın gibi bakarken, o şaşkın anı bozan dinazor oldu. Ağzındaki suyu adama püskürttü. Adam hemen suya daldı. Ne oluyor diye suyun içinde düşünmeye başladı ancak bu böyle çözülecek birşey gibi değildi. Kafasınu yine çıkardı. Etrafına bakındı. Devasa ağaçlar, fazlasıyla bakir gibi geldi. Nerde olduğunu anlamadı. Ancak etrafta dev canlılar. Kimisi Adam’ı izliyor dikkatle, kimisi o kadar büyük ki, farketmiyor bile…
Adam geçirdiği süreci hatırlamaya çalıştı. Geçirdiği şok, tüm geçmiş anı da unutturdu. Neden burdaydı?
…..
Deniz Adam’ı olduğundan beri yaşamının büyük çoğunluğu denizlerde gezerek, merak ettiği tüm uzak toprakları gezerek geçiyordu. Karaya çıktığında kuruyan bedeniyle ayakları ortaya çıkıyor, suya girince tekrardan bedeninde bulunan organizmaların hızlıca üremesiyle birleşip balık kuyruğuna benzer bir yapı oluşuyordu. Bu sayede, balıklardan da hızlı hareket edebiliyordu. Zamanla öyle gelişmişti ki, yunuslar bile yarışmaktan geri durur olmuştu. Bu gücünü, bir süre sonra tüm dünyayı gezmeye, tanımaya ve anlamaya karar verdiğinde ise, bu durum daha da keyif vermeye başlamıştı Adam’a…
…..
Yıllar geçmişti. Artık bu durum öyle normalleşmişti ki, göçebeliğin nirvanasını yaşıyordu. Su geçirmez çantasıyla, hazırladığı ekipmanlarla gittiği her yerde, yaşıyor, uyum sağlıyor, tadına varıyordu…
Tabi bu gezme kısmı, ilk evrilişinin ardından gelen bedensel ve zihinsel bitkinliği üzerinden attıktan sonra başladı. Daha öncesi de var, dahası da var. Kadın’la olan karşılaşmaları ve aralarındaki bağ…
Peki bu nasıl bir değişimdi?
Mümkün müydü?
Hayal miydi?
Yoksa tüm hikaye, bir rüyadan ibaret miydi?
@instagram/kameraygun
Anonim
28 Kasım 2020 — 03:24
Namümkün namümkündür ancak 🙂 ve her şey mümkündür.
Bakalım neler olacak..