Birgün oturmuşum kapının eşiğine, kalan son üç ekmeğimin de alıcısı gelsin, vereyim de gideyim diye beklerken, karşımda bir adam belirdi. Selam verdi tebessümle. Buyur ettim kapının önündeki iskemleye. Konuya direk girdi acelesi var gibi. Sordu bana, “Nedir bu mahallenin hikayesi?”
Gazeteye konu edecekmiş mahalleyi, kime sorsa, “Git o anlatsın” demiş yoşlamışlar bana gazeteciyi.
Güldüm başta, karşımdaki adama.
Meraklı ve istekli tavrı, çözdü dilimin bağını, başladım anlatmaya ama hiç acelem yoktu, girdim eeen detaya:
“Hikayeden kastın nedir bilmem ama,
Ben yaşadığımı anlatayım sen anla.
Buralara köyümden geldim yerleştim. İki lokma girsin karnımıza dedim, en iyi bildiğim anam usulü ekmeği ettim. Sevdi ahali, sahiplendi beni. Mahallede baş tacı ettiler beni. Malum, ekmek de baş tacıdır beslenmemizde. Benden ekmek alanları ezber etmişim. Gelmezse ben gider götürürüm ekmeğini. Sayılıdır ekmeğim. Ziyan olmasın fazlası diye. Hergün 3 ekmek yaparım fazladan. Ya senin gibi gelen giden yabancıya veririm, ya da gelen giden misafire. Yan dükkanda @itsmerveceylan peynir yapar. Tek çeşit peyniri vardır onun da. Benim ekmeğim sevildiğinde bu mahallede, “Sana bir peynir gerek” dedi, ekmeğin yanındaki peynir gibi, fırının yanında açtı yerini. Peyniri çok sevildi. Ekmeğimle anılır oldu. Ekmeğimi alan peyniri alır, peyniri alan ekmeğimi almadan gitmez. Misafirim olursa yana seslenirim, getirir bir tabakta taze peynirini. Hemen de bir çay söyler karşıdaki çay dükkanından. (numannabanozz) elinde çaylarla gelir yanımıza. Öyle çayı, peyniri bırakıp gitmezler. Otururuz beraber, gelen misafiri ağırlar, yer, içer, sohbet ederiz. Kimse yoksa da, biz hergün, bir kere de olsa bir araya gelir, en iyi yaptığımız işlerle toplanır, birlikte vakit geçiririz. Aslında böyle başladı bu hikaye. Bu mahalle çok kendi halindeydi. Kimse kimseye karışmaz etmezdi ama çok vurdumduymazlardı. Ben gelince, bir kuru ekmeğimin sıcaklığıyla, sıcaklık geldi mahalleye. Ardından ekmeğime sevdalı insanlar eşlik etti. Biri peyniriyle, biri çayıyla. Bizim bu eşlikçi sohbetimizi görenler imrendi. Üçümüz de en iyi bildiğimizi yaptık sadece. Asıl mesele bizi bir arada tutan muhabbetti zaten. Tadı da ordan geliyordu. İşte tam da o sırada, bir çözülme oldu. Mahallede herkes en iyi bildiğini yapmaya başladı ve bu hususta bizleri örnek ve bizlerden destek aldı.
Kendi halinde, pek ruhu olmayan mahalleye işte o vakitten sonra can geldi…
(habilpunar) bir şarküteri açtı. Ülkenin dört bir yanından sağlam bir çevresi vardı. (elifkcanli) da ona ortak oldu ve beraber işlettiler. Onların dükkanı, ülkenin zenginliğinin sergisi gibidir ama benim en sevdiğim ürünleri, @candannemine nin yayla tereyağı ve peyniridir. Hele o peynirden yaptığım muhlamaya ekmeğimi bandığımda gözlerimle ağzımın sulanmasında, tadının yanında memleketime olan hasretin de etkisi vardır elbet…
İki dükkan yanıma da, kendi ballarını üreten iki hanım kızımıza yer açtık. (sema_muhcu) ve @seyda2910 bal zamanı petekleriyle ilgilenir. Sağımdan sonra ikisi dönüşümlü dükkanlarında ürünlerini isteyenle buluşturur. İkisi de arı sevdalısıdır. O yüzden, balları da başka güzeldir.
Kestanesi, çiçeği, komarı, ıhlamuru ve senesine göre değişen çeşitli ballarıyla…
Mahallenin olmazsa olmazı, şifacısı @melekig, mahallenin tam ortasında dükkanını açmak isteyince, ben seve seve destek olmuştum. Sadece bitkiler değil, aromatik yağlarla da çoğu mahalleliye şifa vesilesi olmuştur, olmaya da devam etmektedir.
Mahallenin kızlarıyla (itsmerveceylan) çok içli dışlıydı. Birgün bana, farkettiği birşeyden bahsetti. Evinde oturan hamarat bir sürü kız vardı ve her biri de birşeyleri çok güzel yapıyordu. Zaman zaman toplandıklarında hep yaptığı tatlıdır börektir getirirlermiş. Bunun üzerine bir pastane açalım dedik. Hem harçlıklarını çıkarsınlar, hem de yaptıkları lezzetli tariflerden herkes nasiplensin istedik.
(nr.kl.7) köstebek pastasında,
(cisemkocaakk) çilekli pastasında
(iamdyi) ise erikli ve karayemişli tartında,
(bilge_oflaherty) göçmen böreğinde
(amiinnecftc) kıbrıs tatlısında
(derun22) çiğ börekte işlerinin erbaplarıdırlar. Sayamadığım dahası işleri de vardır birlikte yaptıkları.
İki yıl oldu hala daha sorunsuz işlerler. Hepsi kanaatkar. Çok kazanma derdinde de değiller.
Hiçbir mahalle esnafı olmamıştır öyle. Balcı hanımlar, balları az da olsa, sadece emeğine karşılık ne ise onu isterler. Bittiğinde ise bitmiştir. Öyle aç kalmaktan da korkan yoktur.
Akrabam olan @nnnnage bir lokanta açtı. Tüm mahalleli de kazancından biraz ayırır bırakır lokantaya. O sıra durumu sıkışık olanlara da, daimi ihtiyacı olanlara da yemek çıkarır.
İşler yoğunlaşınca kardeşim de geldi desteğe. Lokantayı @keremmaygun ve (nnnnage) birlikte işletir. Biz bir şekilde birbirimize bakarız yani. Dedim ya, fazlasında kimsenin gözü yok. Bu düzeni bir şekilde döndürüyoruz, birbirimize güven veriyor ve duyuyoruz ya, o herkese yetiyor. Çünkü artık herkesin herşeyi var ancak, ‘Güven ve Huzuru’ yok. Çok şükür mahallede bundan çok da birşey yok…
Tüm dükkanları da, mimarımız @inciiiozk tasarlar. Marangoz @zmcool ise hemen her ihtiyacımızı atölyesinde karşılar.
Ressamımız @tunafortune nin mahalleliyle arası baya iyidir. Çizimleriyle mahallenin duvarlarını renklendirir ve boyayla betona can katan kıymetli bir değerdir bizim için.
Terzimiz @edaltunntas, ondan ne istendiyse dikmiştir ama asıl meziyeti, kışın ihtiyaç sahipleri için sıcak tutacak birşeyler dikip vermesinde. Tüm mahallelinin desteğiyle tabi.
@serife.ertek, etrafındaki baskıya dayanamadı ve yeteneğini mahallenin tek kuaförü olarak taçlandırdı. Tüm mahallenin saçları, onun ellerinden geçer. Benim ki hariç. Ben yıllardır uzun saçlıyımdır. Zaman zaman alır makası keserim. O yüzden bana biraz alınır ama onluk bir durum değil. Benim kendi kendime yetme gayretimin meyvesi diyelim. İşimi kendim yapmayı severim.
Kitaplara doyamayan ve ne kadar okusa da, kendini eksik göre @enisulleyl bizim sahafımız. Sağolsun, mahallenin çocuklarını her hafta toplar, okuduğu bir kitaptan edindiği bilgiyi, onların anlayacağı bir dille, çokça da eğlendirerek anlatır. Çocukları bir araya toplamakta üstüne yoktur…
Bu arada ben baklavayı pek severim. Bunu bilen mahalleli, yaz aylarında memleketine gidip fıstık hasadı yapan @sonbahar.saclikadin dan bahsettiler. Kendisi, fıstık kokulu memlekettenmiş. Baya da becerikliymiş. Ninemin baklavasını benden başka bilen (numannabanozz) vardır. Köylümdür benim.
Az yemedi ninemin baklavasını. Onunla tadına baktığımızda, “Tamam! Küçük bir baklava atölyesi açalım!” dedik.
İkimizin teşviğiyle, atölyeyi açtık. Ordan baklava değil, sanat çıkmaya başladığında, bunu öğrenmek isteyenlere de eğitim vermek için girişimlerimiz oldu. Buna daha yeni başladık. Zamanla oturtacağız…
Biri var ki, mahallede güneş gibi parlar.
Yeryüzündeki güneş diye takılırım ona ama bu meziyeti, severek taktığı altınlardan. Kuyumcumuz @kzbnyagmur.
Sağolsun, öyle gösterişli şeyleri sevse de, mahallenin her derdine destek olan ilk kişilerdendir. Elinde olanı paylaşmaktan hiç çekinmemiştir. Güneş dememizin sebebinin en gerçekçi yanı da bu kısmı zaten…
Mesela @busrayedekk, mahallenin bu gidişatını görünce, ata mesleğini devam ettirmek üzere babasını da emekli etti ve aile kundura dükkanının başına geçti. Çocukluktan yetişmişti baba yanında. O da güzel yüreklidir. Boş zamanı olduğunda ihtiyacı olan çocukları belirler, onlara ayakkabı yapar. Dedesinin ruhuna itafen…
Bu ve daha sayamadığım daha çok işinin erbabı insana ulaştık ve hepsini bir araya topladık. Haliyle dışarıdan da çok merak uyandırdı. Seni buraya getiren de budur zaten. Gelip bizlerle yaşamak isteyen çok insan oldu ancak böyle bir imkan sağlayamadık. Mahallelinin evi yurdu sonuçta. Ancak bir mahallelimiz, kendi oturduğu binayı pansiyona çevirme kararı verdiğinde, bu da güzel bir sürece hizmet edebilir dedik ve @claraninnblogu na destek olduk. O da pansiyonunu işletmeye başlayalı 3 ay kadar oldu. Şu an için güzel ve seviyeli şekilde devam ediyor. Gelip bizlerle yaşama imkanı bulanların huzur dolu bakışlarıyla karşılaştıkça ve yine aynı hususta sohbetlerimiz oldukça, memnuniyetimiz de artıyor elbet…
“İyi akşamlarınız olsun öğretmen hanım!”
Bu hanım kızımız da öğretmendir ama mahallede ‘Aşıcı’ diye tanınır. Öyle iğne filan değil. Ben nerde yabani meyve fidanı bulsam, açıktaki toprağa dikerim. @giritkubra da sağolsun, meyvelerin hepsini aşılar, aşıladığı meyvelerin ilk mahsüllerini de, mahalledeki çocuklarla toplar yerler. Mahallede envai çeşit meyvemiz vardır. Manavımız @dilek.ayann ın meyvelerinin çoğu mahallemizde yetişen meyvelerdir.
Geri kalan meyveler de manavda satılır. İşte böyle. Benim anlatacak çok hikayem var ancak artık zamanım kalmadı. Kalan son ekmeği de sahibine götüreyim.
Mahallemizin balıkçısı @gurbuzasli, balıktan dönmüş çoktan sofrayı kurmuştur. Gün batımını izlemeye çokça yanına giderim, her akşam üstü niyet ederiz yenisine…
Hadi bakalım selametle” dedim demesine ama kime dedim? Yok ki karşımda kimse. Ben yine daldım hayallerin içine. Yaşadım içten içe, tebessümle…
Bu hikayeden ne ders çıkar bilmem ama benim anlatırken keyif aldığım kısa bir anlatım oldu. Bu süreçte benimle iletişim kuran herkese teşekkürler. Sağlıkla kalın… 🙂
Sibel Çebi
8 Ağustos 2024 — 11:38
Paylaşımın tarihine bakılırsa, siz bu hayali köyü kuralı 3 yıl kadar olmuş. 3 yıl sonra bile olsa, bende bu hayali köyün bir parçası olmak isterim.
Bu tatlı köyde kişiye özel tasarımlar yapan bir seramik atölyesi açmak isterdim.
Senin içinde sana özel tasarım ürünler yapmak isterdim. Ama önce, hayata ve yaptığı her şeye böylesine tutkuyla yaklaşan birinin, onun için tasarlayacağım ürünlerin çamurunu önce kendi elleriyle yoğurmasını isterdim ve yoğurduğun o çamur beni nereye götürürse ona o şekli verirdim.
Gerçi seramiğe başladığımdan beri bu hep böyle olmuştur. Ne seramik egitimi aldığım hocam ne de yapmayı planladığım düşünceler ellerime hükmedebiliyor :)) Günün sonunda ellerimin şekillendiği ürünler ortaya çıkıyor. Hocamın söylediğine göre bir tarzım varmış ;))
Büşra
10 Ağustos 2024 — 19:54
Hiç bir şey, sorgulattınız beni bana ama esefle hatırıma getirdiniz ki ben size bir şey veremezdim… 🥺
Hanife Bölge
10 Eylül 2024 — 13:50
O güzel Mahalleye, o güzel insanlarin icine bende katilabilirmiyim ki? Yemek, Pasta, Börek yaparim, sac keserim, cocuk bakar, temizlik yaparim. Sifali bitkilerden ilac, sirkem surup yaparim. Yeter mi araniza katilmaya? 🙂