Menekşe pestili bana büyüklerimden aktarılan enfes bir tat. Menekşenin kokusu ise hayranlık uyandırıcı. Bunun yenilebilir olması ise hayranlığıma hayranlık kattı. Tavsiyem ise gördüğünüz yerde kokusunu kayıt altına alın yada tadını…
Herşeyin bir başı vardır. Menekşeyi önce bulmak gerekir. Onu bulmak da ayrı bir heyecan. Kendimden anlatayım:
Menekşeyi toplamak gerçek bir sabır istiyor. Çünkü bir tane değil belkide yüzlerce toplamak gerekir kokusuna ve tadına varmak için…
İlk menekşeyi bulduğunda çevreni iyi incele. Büyüdüğü geliştiği ortam öyle ip uçları verir ki, bir süre sonra iç güdülerin götürür seni ona.. ve ilk Menekşen…
Toplu halde ve her bir tanesi ince bir gövde üzerinde, başı eğik bir şekilde bulunur. Genelde Mor Menekşe yoğunluktadır. Beyazına da denk geldim.
Ve çiçeğin tam altından hafifçe çekerek koparırsın. Birkaç koparıştan sonra kendine uygun tekniği bulur ve hızlanırsın zaten. Bazen saatler süren arama ve toplama işleminden sonra heyecanın tatlı bir yorgunluğa dönüşüyorsa, yerken alacağın haz, katlanarak artacaktır 🙂
Menekşeler çoğaldıkça kokusuda artar. Koku arttıkça sabırsızlanırsın tatmak için. Hatta bir kere tattıysan, ağzında hissedersin tadını.
Yapımında kullanılan araçlar benim tercihime göre gelişti.
Kuzine içinde yanan harlı ateş, bakır tava ve kızılağaçtan elimle oyduğum kaşık başlangıç için yeterliydi. Bakır tava içerisine toplanılan menekşelere göre üzüm pekmezi veya üzüm-dut pekmezi karışımı koyulur ve biraz da su eklenir. Mayhoşluğundan dolayı üzüm pekmezi tercihimdir. Pekmez ve su karışımı kaynayınca menekşeler eklenir ve kaynamaya devam ettirilir.
Uzun sürecek olan kaynama karıştırarak devam ettirilir.
Suyunun çekilmesi ve hafif katılaşması ile kıvamına gelmiş demektir.
Karayemiş ağacından toplanan yapraklar üzerine sıvı haldeyken dökülür. Karayemiş yaprağı hem görsellik hem de karayemişin kokusunu verir. Soğuduktan sonra ise zevkle yenir.
Tabi ben herzamanki gibi biraz oynarım üstünde, incelerim yapısını.
Bu da bir eser mahiyetinde 🙂
Doğanın verdiği nimetler, o nimetlere ulaşırken edinilen tecrübeler, heyecanlar, yapımında sabırsız bekleyişler ve sonunda aldığın tat. Herşeye değer!