Ne hissediyorsun Kamer?
-Islak.. hemde çok…
Damlaların her biri vücudumda ayrı bir yeri sahiplenmiş, tek tek dokunuyor, yer ediniyor vücüdumdaki yerlerini. Ancak bir bütün gibi hissediyorum. Damlalar tek tek, his bir bütün…
Ne hissediyorsun Kamer?
-Hani vücut çalışınca ısınır ya, sonra su değdiğinde ısınan vücut soğumak için ısıyı buharlaştırır. Buharlaşır ısı, yayılır. Yayılan ısı kokar; ten konusu…
İşte aynı öyle; tabiat ısınmıştı. Yağan yağmur ile serinleyen tabiat, ısısını uçuruyor serinlemek için, uçan ise tabiat kokuyor.
Örtünün her bir bireyinin farklı kokuları, ayırt edilemeyen tek bir koku gibi. Ayrı kokulardan oluştuğunu biliyorum ancak bir bütünü kokluyorum…
Ne hissediyorsun Kamer?
-Huzur…
Islak…
Hafif serin…
Yorgunluk hissine kapalı bir zihin ve beden ile…
Eve yaklaşıyorum ve benim, ailemin, gelecekteki aileme katılacakların, bu hislerin gücüne ulaşmasını istiyorum. Yok olmasın istiyorum gerçek hissettiğim. Çoğalsın, kudretini arttırsın gerçek olan ve yaşasın tüm nesillerim, içindem yeşeren olağan coşkuyu bastırmadan…
-Ne mi hissediyorum?
Şu anda çok iyi hissediyorum. İyi hissetmek güzel birşey. Bu tek bir iyi değil. Bu, birçok etkenin verdiği iyilikten oluşan bir iyi, bütünün iyisi…
Eve geldim…